Haber

CIA ajanı anlattı: Che, Bolivya’da yakalandığında öldürüleceğini bilmiyormuş

Che Guevara’nın 1967 yılında Bolivya’da yakalanması, sorgulanması ve öldürülmesi sürecinde ABD’nin Merkezi İstihbarat Teşkilatı’na (CIA) bağlı ajan olarak bulunan Felix Rodriguez, ABD’li programcı Tucker Carlson’a açıklamalarda bulundu. Rodriguez, Carlson’ın YouTube kanalında yayınlanan 50 dakikalık söyleşide, Arjantinli devrimci Che’nin yakalandığı gün ve kendi hayatı hakkında açıklamalarda bulundu.

‘HİÇBİR ABD’LİNİN PLASTİK POŞETTE GÖNDERİLMESİNİ İSTEMEDİLER’

Che’nin yakalanması için neden kendilerinin gönderildiğini anlatan Rodriguez, “Bizi gönderme sebepleri, bizim ABD vatandaşı olmamamızdı. O dönemde, Vietnam vardı ve insanlar plastik torbaların içinde Vietnam’dan geliyordu. Onlar da hiçbir Amerikalının Latin Amerika’dan plastik bir poşetin içinde gelmesini istemedi. Biz vatandaş değildik. Dolayısıyla bu konudaki kısıtlamaya takılmıyorduk. Bu yüzden gidebildik” diye konuştu.

‘KÜBA ONU ÖLÜME GÖNDERDİ, SONRA FİGÜR HALİNE GETİRDİ’

Pek çok kişinin kendisine Che hakkında ne düşündüğünü sorduğunu anlatan Rodriguez, “Che, o dönemde bir hiç kimseydi. Che, öldükten sonra bir figür haline geldi. Küba, onu öldürülmek üzere gönderen kendileri olmasına rağmen Che’yi savaştan sonra bir figür haline getirdi. Fidel (Castro), ona orada katlanamıyordu çünkü Fidel, Sovyetler Birliği’ne güveniyordu; Che Guevara ise Çin yanlısıydı” ifadelerini kullandı.

Che’nin Küba’ya dönmek istemediğini söyleyen eski CIA ajanı, “Bolivya’ya gönderildiğinde, öldürülmesi kesinlikle akıllarında vardı çünkü Sovyetler onun başarılı olmasını istemiyordu, çünkü Che’nin Çin yanlısı olduğunu biliyordu” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir devrim olacaksa (Sovyetler) bunun Çin’e doğru olacağını biliyordu. O dönemde Çin ve Sovyetler birbirlerinden çok nefret ediyordu. Bolivya’ya gönderildiğinde vericisi çalışmıyordu bile. Aralık 1966’da, bundan iki ay önce Fidel’le olan Bolivya Komünist Partisi Başkanı Mario Monge ile akşam yemeği yerlerken, Bolivyalı gerillalara Che ile olduğunu söyledi.”

‘HÜKÜMETİN EMRİ NE PAHASINA OLURSA OLSUN HAYATTA TUTMAKTI AMA…’

Sunucu Carlson, program sırasında elinde tuttuğu, Che’nin yakalandığı gün çekilen ünlü fotoğrafa atıfla, “Yani, şurası açık ki o (Che) burada bir tutsak. Peki, bu fotoğraf çekildiğinde ölmek üzere olduğunu biliyor muydu?” diye sordu. Rodriguez, bu soruyu, “O zaman değil, hayır” diye yanıtladı. Felix Rodriguez, sonra yaşananları şöyle anlattı:

“Yetkililerin olduğu odaya geldik. Kimseyle konuşmuyordu. Bir albay onu sorgulamaya çalışıyordu. Ona bakıp hiçbir şey söylemedi. O esnada, adam, ‘Bak; ülkemi işgal ettin. En azından sorularıma yanıt verme nezaketini gösterebilirsin’ dedi. O (Che) hiçbir şey söylemedi. O kısmı bitirdikten sonra ben dışarı geldim. Fotoğraflarını çekebilmek için tüm belgelerini istedim; albay, çantasının bana verilmesi emrini verdi. (Yanında) bazı Çince kod kitapları vardı. Ailesinin fotoğrafları ve astımı için ilaçları vardı.

Günlüğü de vardı. Bunların hepsinin fotoğraflarını çektim. Ben oradayken bir haber aldık. Onu infaz etme yönünde kesin emir vardı. Çok basit bir kodumuz vardı. 600, onu öldürün, 700 ise hayatta bırakın demekti. 600 kodu geldi. Albay geldiğinde ona hükümetimin emrinin onu ne pahasına olursa olsun hayatta tutmak yönünde olduğunu söyledim… Bana, ‘Bak, bize çok yardımcı oldun ama bu emir benim devlet başkanımdan geldi’ dedi.”

‘BÖYLESİ DAHA İYİ’

Che’ye ölüm haberinin verildiği an hakkında da konuşan eski CIA ajanı, Che’ye “Üzgünüm, elimden gelenin en iyisini yaptım” dediğini, Che’nin ise buna, “Böylesi daha iyi; asla canlı yakalanmamalıydım” sözleriyle yanıt verdiğini söyledi. “Che bana, ‘Karıma yeniden evlenebileceğini ve mutlu olmaya çalışmasını istediğimi söyler misin?’ dedi. Bu son konuşmasıydı” diye Rodriguez, ardından el sıkıştıklarını ve Che’nin infaz edildiğini anlattı.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu